TARİHİ ANTAKYA EVLERİ BAKIMSIZLIKTAN YIKILIYOR.

Tarihi Antakya evleri bakımsızlıktan yıkılıyor
Roma İmparatorluğu'nun üç büyük kentinden biri ve Hristiyanlığın Kudüs dışında yayıldığı ilk kent olan Antakya'daki tarihi evler kaderine terk edildi. Amik Ovası'nın başlangıcı, Amanos ile Habib Neccar dağlarının ortasındaki vadide kurulu olan Antakya'nın özenle işlenmiş geniş avlulu tarihi evleri bakımsızlıktan yıkılırken, geriye kalan evler için koruma çağrısı yapıldı. Emlak Müşavirleri ve Komisyoncuları Derneği Başkanı Atilla Sahillioğlu, kentin tarihi kimliğini korumak için master planının hazırlanması gerektiğini söyledi. Bunun için tüm sivil toplum örgütleri ve kurumların bir arada olabileceği üretim noktalarının oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Sahillioğlu, sayıları bilinmeyen yüzlerce eski bina ve eski tarihi yapının yıkılmakla yüz yüze bırakıldığını ifade etti. Sahillioğlu, 'Bu evler her an yıkılabilirler, zaten çoğu yıkılmak üzere, kimi ev sahipleri ise evlerin dış eski cephesini bırakıp iç cepheyi yıkıp yeni binalar yapıyor' dedi.

'Evlerimizle birlikte yaşıyoruz'

Tarihi Antakya evlerinin en yoğun bulunduğu Kurtuluş Caddesi esnafı da tarihe yapılara olan ilgisizliği isyan etti. Cadde esnaflarından Mehmet Güler, 50 yıldır cadde üzerinde bakkal işlettiğini ifade ederek, 'Maalesef bu cadde, bu binalar bizimle birlikte yaşlanıyor. Binaların altından geçemez olduk. Binalar her an yıkılabilir. Koruma adı altında binalara bir çivi bile çakamıyorsunuz, önlem alınamıyor. Yetkililer neyi bekliyor, illa bir bina yıkılıp birini öldürdükten sonramı önlem alacaklar' diye konuştu.

Antakya Evleri'nin mimarisi

Eski Antakya Evleri, kemerli yapıyla bir arabanın zar zor geçebileceği taş döşeli ara sokaklara açılıyor. Sokakların ortası, yağmur sularının akabilmesi için geniş bir oluk gibi düşük seviyeli. Evlerin hemen hepsine bir avluyla giriliyor. Avluların kimisi, merdivenle çıkılan birinci katta ve 'yaşam' diye nitelenen bölüme bu avlulardan geçilerek giriliyor. HATAY / DİHA