Bir madencinin siyanür itirafları!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bir madencinin siyanür itirafları!
İZMİR (07.11.2007)- Pratik Madenci Cahit Babaoğlu, 40 yıllık madencilik faaliyetinin ardından siyanürle altın aramanın “ölümcül” zararları olduğunu itiraf etti. Babaoğlu’nun itirafı, maden arama ruhsatı verilmemesi üzerine geldi.
Cahit Babaoğlu, 1960 yılından bu yana Kaz Dağları’nda 'pratik madenci' sıfatıyla madencilik yapıyor. Enerji Bakanlığı'nın kendisine maden arama ruhsatı vermemesine öfkelenen Babaoğlu, siyanürle altın aramanın zararlarını anlatmaya başladı. Madenciliği 'zaruri bir ihtiyaç' olarak gören Babaoğlu, siyanürle altın çıkartılmasına ilişkin olarak şunları dedi:
“Altın siyanürle işleniyor. Bu dünyada bilinen en büyük zehirdir. Altını diğer madenlerden ayrıştırmakta kullanılıyor. Ama bu zehir aynı zamanda toprağın altındaki diğer ağır metalleri harekete geçiriyor ve sulara karışıyor. Siz madeni kapatsanız bile bu zehri yok edemezsiniz.”
Madenci Babaoğlu'nu asıl öfkelendiren ise, Enerji Bakanlığı’nın kendisine değil, uluslararası tekellere maden arama ve çıkarma ruhsatı vermesi. Bu durumu, “Türkiye’yi karış karış satıyorlar” sözleriyle eleştiren Baboğlu, bakanlığın kendisine ruhsat vermesini istiyor.
2017 yılına kadar şirket işletme ruhsatı aldı
Halkın tepkisine rağmen, Kaz Dağları’nda maden arama işlemini sürdüren madenci şirketler, 2017 yılına kadar işletme ruhsatı aldı. Çanakkale’deki firmaların, 18’i işletme, 2’si ön işletme, 28’i ise arama olmak üzere, 48 ruhsatla faaliyet gösterdiği belirlendi.
Cahit Babaoğlu, 1960 yılından bu yana Kaz Dağları’nda 'pratik madenci' sıfatıyla madencilik yapıyor. Enerji Bakanlığı'nın kendisine maden arama ruhsatı vermemesine öfkelenen Babaoğlu, siyanürle altın aramanın zararlarını anlatmaya başladı. Madenciliği 'zaruri bir ihtiyaç' olarak gören Babaoğlu, siyanürle altın çıkartılmasına ilişkin olarak şunları dedi:
“Altın siyanürle işleniyor. Bu dünyada bilinen en büyük zehirdir. Altını diğer madenlerden ayrıştırmakta kullanılıyor. Ama bu zehir aynı zamanda toprağın altındaki diğer ağır metalleri harekete geçiriyor ve sulara karışıyor. Siz madeni kapatsanız bile bu zehri yok edemezsiniz.”
Madenci Babaoğlu'nu asıl öfkelendiren ise, Enerji Bakanlığı’nın kendisine değil, uluslararası tekellere maden arama ve çıkarma ruhsatı vermesi. Bu durumu, “Türkiye’yi karış karış satıyorlar” sözleriyle eleştiren Baboğlu, bakanlığın kendisine ruhsat vermesini istiyor.
2017 yılına kadar şirket işletme ruhsatı aldı
Halkın tepkisine rağmen, Kaz Dağları’nda maden arama işlemini sürdüren madenci şirketler, 2017 yılına kadar işletme ruhsatı aldı. Çanakkale’deki firmaların, 18’i işletme, 2’si ön işletme, 28’i ise arama olmak üzere, 48 ruhsatla faaliyet gösterdiği belirlendi.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz