ÖzGüR GüNeŞ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yaşar Kemal: Türkiye demokrasiye uzak

Aşağa gitmek

Yaşar Kemal: Türkiye demokrasiye uzak Empty Yaşar Kemal: Türkiye demokrasiye uzak

Mesaj  meso Paz Kas. 18, 2007 12:12 am

Milano’da kaldığı otelin lobisinde, NTV Muhabiri Lütfullah Göktaş’ın sorularını yanıtlayan Yaşar Kemal, izlediği operanın yanı sıra, Türkiye’deki siyasi gündeme ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. La Scala’da halen sahnelenmekte olan Teneke’yi, “mükemmel bir iş” ve de “şaheser” olarak niteleyen Yaşar Kemal’in, Türkiye’deki siyasi gidişat konusunda ise pek iyimser bir tablo çizmemesi dikkati çekti. Yaşar Kemal’e göre Türkiye, her şeye rağmen, demokrasiye yakınlaşmayı dahi başaramamış bir ülke görünümünde.



Cumartesi gecesi La Scala Tiyatrosu’nda bir opera olarak da izleme olanağı buldunuz. Operanın mabedi sayılan bu tarihi tiyatroda, romanınızı bir opera olarak izlemek nasıl bir duygu? Eseri nasıl buldunuz?
Yaşar Kemal: Hayır mesele bu değil. Opera olması mesele değil. Eserlerimin senaryo, film ya da başka şeyler olmasına alışkınım ben. Şaşkınığım şu oldu: Ancak bu kadar güzel bir şey yapılabilirdi! Bence La Scala tarihinde belki de bu kadar güzel bir oyun görülmemiştir. Eserin altında dört beş tane büyük ustanın imzası var. Bunlar, yalnız İtalya değil; dünya çapında ustalar. Mesela, dekor ve kostümleri yapan heykeltraş Arnaldo Pomodoro, inanılmaz bir güzellik çıkarmış ortaya. Sanki Anadolu’da doğmuş, orada büyümüş, köyden de hiç çıkmamış bir adam. İlginç bir adam.

Aslında bu işin perde arkasını da merak ediyoruz. Romanınızın bir operaya uyarlanacağından ilk kez ne zaman haberdar olduğunuz? Bu bir sürpriz oldu mu sizin için?
Yaşar Kemal: Şöyle bir şey oldu. Benimle bu konuda ilk kez temasa geçmeleri, zannediyorum 1991 veya 1992’de olmuştu. Ama daha sonra La Scala tamire girdi. Ben de unutmuş gitmiştim. Fakat daha sonra tekrar temasa geçtiler ve mektuplaşmaya başladık. Yine de böyle bir şey ortaya çıkabileceği aklımdan dahi geçmiyordu. Esas şaşkınlığımın sebebi de budur. Eserimin film, tiyatro, opera olmasına daha önce Türkiye’den alışkındım zaten. Ama buradaki adamların dört beş tanesi, yirminci yüzyılımızın önemli isimleri. Biraraya gelince de inanılmaz bir iş çıkarmışlar ortaya. Bence şimdiye kadar böyle bir şey yapılmamıştı. Bilmiyorum ama belki La Scala tarihinde bile yok böyle bir şey. Bundan sonra olması da zor. Ama burdaki adamlar çok güçlü adamlar. Dünyada çok etkileri olabilir. Bu şekilde yeni operalar yapılabilir. İnsan gerçekleri üzerine daha çok eğilinebilir. Zira bu, insan gerçekliği üzerine yürünmüş bir opera. Başka türlü anlatamayız bunu. Bundan sonra da böyle bir şaheser yapılabilir mi yapılamaz mı? Bence, bu güçlü insanların dünya üzerindeki etkisi de çok uzun sürecek.

1955’te yayımladığınız Teneke’de, yerel ölçekte, sermayenin tahakkümünü, insanlığın hiçe sayılmasını konu almıştınız. Bu küreselleşme çağında, benzer sorunlar küresel bazda da halen devam ediyor diyebilir miyiz?
Yaşar Kemal: Her zaman ediyor işte. O devam ediyor. Sorun da bu zaten. Bunu hepimiz biliyoruz. Fakat benim esas yaptığım şey, insanların sıtmadan öldüklerini anlatmaktı. Zenginlerin otuz dönüm pirinç ektikleri oluyordu. Çukurova’da sıtmaya yakalanmamış insan kalmamıştı. Ben bile sıtma oldum. Ben pirinç tarlaları için su kontrolörüydüm. Birkaç arkadaş yapıyorduk bu işi, biri de bendim. Kontrolör olduğum halde, çeltikleri yasaklatmaya çalıştık. Ekmeğimle oynama pahasına, ekimi yasaklatmak için çalıştım. İki yıl yasaklattık ama, daha sonra gücümüz yetmedi. Türkiye’de halen üç çeltik bölgesi var ama, sıtma yapmıyor onlar. İtalya’da da çeltik bölgeleri var. Belki de hikayenin burada çok tutmasında bunun da rolü var. Fakat İtalyanlar bizim gibi ekmiyorlar pirinci. Burada suyu kestiğiniz zaman bir damla su kalmıyor içinde. Yani başka türlü bir ekim yapıyorlar.

Biraz da Türkiye gündemine dönelim. Türkiye’de yıllardır düşünce özgürlüğü meselesi tartışılır. Şimdi de 301’i tartışıyoruz. Sizce bu konuda, Türkiye halihazırda hangi noktada?
Yaşar Kemal: Mesele iyi değil Türkiye’de.. Türkiye’de işler her bakımdan kötü. Demokrasiyi arıyoruz ama, demokrasiye bir türlü yaklaşamıyoruz. Bugüne kadar, Türkiye’de demokrasiye yaklaşabilmemiz bile mümkün olmadı. Nereye varacak bu işin sonu? AB’ye nasıl gireceğiz? Bilemiyorum ben…

Peki, anayasa tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yaşar Kemal: Ben anayasacı değilim. Onun için de hiç bir şeyi değerlendiremiyorum (Kahkahalar).

Ama bu, son haftaların en önemli gündem maddesi. Türkiye’nin artık sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğundan söz ediliyor…
Yaşar Kemal: Bakın, şimdi bunların, yeni bir anayasa çıkarmaları mümkün değildir. Bu, Türkiye’nin şanssızlığıdır. Biz, şanssız bir ülkeyiz bugünlerde. Yeni bir anayasa; Türkiye’ye layık demokratik bir anayasa çıkarabileceklerine asla inanmıyorum ben. Ama inşallah ben yanılıyorumdur.

Peki, Türkiye’de dediğiniz türden bir tablonun ortaya çıkmasında, entellektüellerin hiç mi sorumluluğu yok?
Yaşar Kemal: Deme bu kelimeyi, deme! Vazgeç ‘entellektüel’ demekten. ‘Türk aydınları’ de! Entellektüel başka, aydın başka. Zaten, ‘entellektüel’ diyerek alay ediyor bizimkiler. Etsinler varsınlar. Şimdi mesele bu değil. Şunu şöyle mi yapalım bunu böyle mi yapalım meselesi değil. Ne diyorduk biz?

Türkiye’de halihazırdaki tablonun bahsettiğiniz türden olmasında, aydınların hiç mi sorumluluğu yok diye sormuştum..
Yaşar Kemal: Valla aydınlarımızda sorun yok. Politikacılarımızın sorunu var. Sorun politikacılarımızda. Bütün politikacılarımızda! Hepsi vicdansız bunların; kötü insanlar!... Türk aydınları çok acı çekti. En küçük şeyden, her bir şeyden dolayı hapse girdiler. Türkiye’nin aydınları çok onurlu insanlardır. Aydınların bu kadar hapiste yattıkları, zulme uğradıkları, kötülük gördükleri, açlık gördükleri, uygar bir ülke var mı? Zannediyorum ki, uygar ülkeler arasında bu tür şeyler bir tek Türkiye’de oluyor. Tabii Türkiye’yi de uygar ülke sayabilirsek!

Milano’da bize zaman ayırdığınız, bizi kırmayıp konuştuğunuz için teşekkürler efendim.
Yaşar Kemal: Ben teşekkür ediyorum.

NTV Muhabiri Lütfullah Göktaş
meso
meso
Alıştı bir kere :)
Alıştı bir kere :)

Mesaj Sayısı : 584
Yaş : 36
Kayıt tarihi : 06/10/07

http://ozgurgunes.forunotion.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz