ÖzGüR GüNeŞ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hasankeyf'te sözleşmelere aykırı kamulaştırma

Aşağa gitmek

Hasankeyf'te sözleşmelere aykırı kamulaştırma Empty Hasankeyf'te sözleşmelere aykırı kamulaştırma

Mesaj  meso Ptsi Kas. 19, 2007 5:35 pm

AMED (19.11.2007)- Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'nin Ilısu Barajı'nın yapılacağı alanda bulunan Ilısu ve Karabayır köylerindeki kamulaştırma çalışmalarına ilişkin hazırladığı rapor, ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Rapora göre, DSİ Almanya, Avusturya ve İsviçre ile imzaladığı 150 maddelik, Terms of Reference (TOR) adlı anlaşmaya aykırı bir şekilde kamulaştırma çalışması yürütüyor.

Binlerce yıllık tarih, kültür ve doğa mirası olan Hasankeyf'i sular altında bırakacak Ilısu Barajı'nın yapımı öncesi, Ilısu ve Karabayır köylerinde DSİ tarafından başlatılan kamulaştırma çalışmaları sürüyor. Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi, köylerdeki kamulaştırmayı incelemek için "Ilısu Kamulaştırma Raporu" hazırladı. Girişim üyeleri, 7-9 Ekim tarihleri arasında Ilısu ve Karabayır köylerine giderek köylülerle birebir görüştü ve kamulaştırma çalışmalarına ilişkin bilgi topladı.

3 günlük çalışmada Almanya, Avusturya ve İsviçre'nin ihracat kuruluşları ile DSİ arasında geçtiğimiz aylarda verilmesi kabul edilen ihracat kredisiyle birlikte yapılan 150 maddelik Terms of Reference (TOR) adlı anlaşmaya uyulup uyulmadığı ve kamulaştırmanın gerçekten başlayıp başlamadığı araştırıldı. Araştırmalar tamamlandıktan sonra hazırlanan raporda çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.

SÖZLEŞMEYE UYMUYOR

TOR'da öngörülen projenin yapı gereklilikleri ve şikayet mekanizması hazır olmadığı halde kamulaştırmanın Ilısu ve Karabayır köylerinde kısmen başladığı ve 2008'de bitmesi planlandığına yer verilen raporda, kamulaştırmadan Ilısu Köyü'nden 52, Karabayır Köyü'nden ise 208 evin etkileneceği belirtildi. Raporda, etkilenecek yüzlerce ailenin bu konu hakkında bilgilendirilmediklerinin ortaya çıktığı belirtilerek, DSİ'nin halen düşük standart seviyesindeki Türkiye yasalarını uyguladığı ve bunun TOR'a uymadığına dikkat çekildi.

DSİ'nin Ilısu köylülerine önerilen tek yerleşim yerinin su kaynakları ve verimli toprağı bulunmadığı, taşlık ve sarp kayalıklardan oluşması nedeniyle yaşanılır durumda olmadığı belirtilen raporda, Ilısu Köyü'nde yaşayan vatandaşların yerleşim yeri konusundaki önerilerinin ise DSİ tarafından dikkate alınmadığı kaydedildi.

Raporda, DSİ'nin köylülere önerdiği para miktarının normal ev ve arazi fiyatlarının yarısına denk geldiği ve bu miktarla kesinlikle başka bir yerde yeni bir hayat kurmanın imkansız olduğuna vurgu yapılarak, şu ifadelere yer verildi:

"Görüştüğümüz aileler, tazminat parasını alma sebebi olarak önlerine tek bir yeniden yerleşim yerinin konulması ve başka yerlerin tartışılmaması, aslında birinci tercihin kollektif olarak kendi köylerine yakın bir yere yerleşmenin olduğunu belirttiler. Aileler, DSİ tarafından kandırıldığı ve ihanete uğradığını hissetmektedir. Çünkü onlara iyi para ve iyi bir toprak vaat edilmişti. Şimdi bulundukları durum Türkiye'deki diğer baraj projelerinden etkilenen insanlardan daha kötü durumdadır. Ilısu ve Karabayır köylüleri en başta baraj projesini savunurken, gördükleri kötü muameleden sonra şimdi barajı istememektedir."

ÖNERİLEN ARAZİLER VERİMLİ DEĞİL

Raporda bir diğer ara başlık ise köylülerin köyden çıkmaları halinde ne yapacaklarına ilişkin. Köylülerin DSİ'nin önerdiği taşlık araziye taşındıklarında ev için kullanmalarının mümkün olacağı, ancak geçinebilecekleri verimli bir arazinin bulunmadığına yer verildi. Raporda şu ifadelere dikkat çekildi: "Dargeçit'te evlerin fiyatları çok yüksek olduğundan dolayı oraya taşındıklarında ev aldıktan sonra amele durumuna düşecekler. Yani ucuz işgücü olarak hayat boyunca çalışacaklar. Baraj inşaatında ise herhangi bir meslek ve becerileri olmadığından dolayı ucuz işgücü olarak birkaç yıl çalışırlar. Köylülerin inşaat başladığında ne yapacakları da pek belli değil."

Almanya, Avusturya ve İsviçre hükümetlerinden acilen yeniden yerleşim ve kamulaştırma sürecini gözden geçirmelerinin istendiği raporda, TOR anlaşmasında belirtilen hususların yerine getirilmesi gerektiği belirtildi. "Etkilenen insanlar ciddi şekilde bilgilendirilerek birlikte yeni yerleşim alanları seçilsin ve ev, arazilerin yenileme değeri olan tazminatı verilsin" ifadesine yer verilen raporda, asıl talebin Ilısu Projesi'nin durdurularak verilmesi planlanan ihracat kredi teminatının geri çekilmesi olduğunun altı çizildi. Raporda, DSİ'nin daha ilk adımında tüm sözleri açıktan ihlal ederek, niyetinin anlaşmanın diğer maddelerini de yerine getirmemek olduğuna dikkat çekildi.

TAZMİNAT DAVALARI YARGITAYA TAŞINDI

Kamulaştırma kapsamında DSİ'nin ilk ekibinin Aralık 2006'da Ilısu Köyü'ndeki ev ve arazilere dönük belirlediği fiyatları kabul etmeyen vatandaşlar, konuyu mahkemeye taşıdı. Mahkeme sürecinde belirlenen 6 kişilik yeni bir teknik ekibin çalışması sonrasında karara bağlanan tazminat bedelleri ise şöyle: "Bir dönüm bostan 12 bin 700 YTL, bir dönüm bahçe 14 bin YTL, bir dönüm normal tarım arazisi 2 bin 547 YTL, bir dönüm sulu tarım arazisi 6 bin 780 YTL, bir aile evi 30 bin - 65 bin YTL, bir metrekare ev 370 YTL, bir metrekare ahır 117 YTL."

Mahkemenin belirlediği tazminat fiyatlarını 2 aile dışında kalanlar kabul etmedi. Kabul etmeyenler konuyu Yargıtay'a taşırken, DSİ de bu tazminatları fazla bularak Yargıtay'a başvurdu. Mahkeme kararlarının bir yerde toplanıp ele alınmadığı, bu nedenden ötürü her bölgenin yerel mahkemesinde davaların görülmesinden ötürü davalardaki farklı tazminat miktarları nedeniyle köylülerin aldıkları parayı geri verdiği belirtilen raporda, DSİ'nin fiyat belirlerken Türkiye'nin başka bölgelerindeki verimsiz arazileri baz almasının da ciddi bir sorun olduğu vurgulandı.

SU, ELEKTİRİK, TELEFON YOK

Raporun son bölümünde ise yeniden yerleşim konusundaki çarpıcı maddelere dikkat çekiliyor. Yeniden Yerleşim Yasası'na göre devlet eliyle yeniden yerleşimi kabul eden kişilerin, var olan evlerinin değerinde bir eve geçmenin garantisinin bulunmadığı maddesine işaret edilen raporda, şunlara yer verildi: "Yeni evlerin özellikleri devlet tarafından belirlenir. Bu yeni evlerde en az 10 yıl oturmalılar, satamazlar, kiraya veremezler veya mortgage olarak devredemezler. Yeniden yerleşen insanlar evlerin yerini belirleyemez ve yeni bahçe, arazi için talepte bulunamazlar." Raporda, bu durumun yapılan evlerin niteliğinin yetersiz ve en kısa sürede tadilata ihtiyaç duyduğu, su, elektrik ve telefonun olmadığı ifade edildi

ANF NEWS AGENCY
meso
meso
Alıştı bir kere :)
Alıştı bir kere :)

Mesaj Sayısı : 584
Yaş : 36
Kayıt tarihi : 06/10/07

http://ozgurgunes.forunotion.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz